BİR DİASPORA VE KAMU DİPLOMASİSİ KURUMU OLARAK  YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI

1960’lı yıllarda çeşitli Avrupa ülkeleri ile imzalanan iş gücü anlaşmalarıyla oluşmaya başlayan Türk diasporası, bugün Avrupa özelinde artık beşinci neslini büyütüyor. Dünya genelinde yaklaşık yedi milyonluk bir varlığa ulaşan yurt dışındaki insanımız bulunduğu her ülkeye, her bölgeye değer katarken; ev sahibi ülkeler için olduğu kadar Türkiye için de kritik bir önem arz ediyor. Zira, bir yandan ana vatanı ile bağlarını korurken diğer yandan içinde yaşadığı topluma ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda büyük bir zenginlik katan diasporamız, ülkemizin uluslararası ölçekteki en seçkin, en bilinen temsilcisi olma özelliğini taşıyor.

2000’li yılların başından itibaren yurt içinde her alanda yakaladığı büyüme ve kalkınma ivmesini yurt dışına yönelik politikalarına da yansıtan Türkiye, ana vatanından uzakta yaşamını sürdüren ve önemli bir mevcuda ulaşan Türk diasporasına yönelik çalışmalarını da arttırarak çok boyutlu ve aktif bir diaspora stratejisi uygulamaya başladı. Yurt dışındaki Türk varlığının ülkemizle kurduğu bağları güçlendirmek ve Türkiye’deki iş ve işlemlerinde onlara kolaylık sağlamak, Türkiye’nin son dönemdeki öncelikli meselelerinden biri haline geldi. Bu anlamda “Güçlü Diaspora, Güçlü Türkiye” şiarı, benimsenerek tatbik edilmeye çalışıldı.     

Böylesine bir arka plan ve ihtiyaca binaen 2010 yılında ihdas edilen ve ülkemizin en genç, en dinamik, en verimli kurumlarından birini teşkil eden Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), birbiriyle bağlantılı üç faaliyet sahası kapsamında çalışmalarını sürdüren bir diaspora ve kamu diplomasisi kurumudur.

YTB’nin ilk ve en önemli faaliyet alanını Türk diasporası oluşturmaktadır. Esasen YTB de Türkiye’nin diaspora kurumu olma hüvviyetini taşımaktadır. Bu doğrultuda YTB, diaspora politikasını üç temel esas üzerine inşa etemektedir: Bunlardan ilki, dünyanın dört bir yanındaki Türk diasporası mensuplarının kimlik ve kültürlerini, bilhassa Türkçelerini muhafaza etmelerini sağlamak; ikincisi, ülkemizle kurdukları aidiyet bağlarını güçlendirmek; üçüncüsü ise ikamet ettikleri ülkelerdeki toplumsal statülerini tahkim etmek şeklindedir. Bu bağlamda vatandaşlarımızın sosyal, kültürel, dini, hukuki, ekonomik ve siyasi ihtiyaç ve taleplerinin tespit edilmesi ile bu ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik uygun politika ve stratejilerin yürütülmesi amacıyla YTB tarafından muhtelif çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalar; eğitim, ana dil Türkçe, insan hakları, hukuk, aile, sosyal çalışmalar, iletişim ve savunuculuk gibi alanlar ile Türkiye’deki hizmetlerin koordinasyonu gibi geniş bir ölçekte, her yaş ve kitleye yönelik detaylı ve özenli bir biçimde icra edilmektedir.

YTB’nin ikinci faaliyet alanı, müşterek bir tarih ve kültür geçmişini paylaştığımız soydaş ve akraba topluluklardan oluşmaktadır. “Kardeş topluluk” üst başlığı ile nitelendirebileceğimiz bu topluluklara matuf çalışmalarımızla, geçmişten bugüne uzanan ekonomik, sosyal ve kültürel bağların güçlendirilmesi ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu çerçevede Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Güney Asya’ya dek uzanan geniş bir kültür coğrafyasında yürütülen çalışmalarla karşılıklı saygı ve iyi niyete dayalı dostluk ve kardeşlik münasebetlerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. 

YTB’nin üçüncü faaliyet alanını ise uluslararası öğrenci hareketliliği oluşturmaktadır. Ülkemiz, seçkin ve nitelikli üniversiteleri ile son yıllarda bir “uluslararası eğitim merkezi”ne dönüşürken bu sürece en büyük katkılardan birini YTB tarafından yürütülen “Türkiye Bursları” yapmaktadır. Her yıl dünyanın neredeyse her bölgesinden rekor bir başvuru alan Türkiye Bursları ile öğrenim gören uluslararası öğrenciler, bir yandan ülkemizdeki öğrenim süreçlerini tamamlarken diğer yandan Türkiye ve Türk milleti ile güçlü ve samimi bağlar kurarak bir ünsiyet inşa etmektedir. Üniversite eğitimlerini tamamladıktan sonra “Türkiye Mezunu” sıfatı ile kendi memleketlerinin büyüme ve kalkınma süreçlerine doğrudan katkı sunan bu öğrenciler, Türkiye ile ilişkilerin de siyasetten bürokrasiye, ekonomiden ticarete her alanda gelişmesine katkı sunarak ülkemizin adeta gönüllü birer elçisi olmaktadır.

Kurumumuzun çalışmalarına bu şekilde genel hatları ile değindikten sonra, İsviçre’ye yönelik çalışmalarımızdan ve İsviçre’deki vatandaşlarımıza bakışımızdan da değinmek isterim.

İsviçre, yaklaşık 130 bin insanımızın yaşadığı bir ülke olması hasebiyle Türkiye ve YTB için önem taşıyan ülkeler arasındadır. İsviçre’de mukim Türk toplumuna yönelik çalışmalarımızı ana dilden eğitim ve kültüre her alanda büyük bir gayretle sürdürmekteyiz. Bu kapsamda, geçtiğimiz Haziran ayında gerek gerçekleştirdiğimiz saha ziyaretleri, gerekse İsviçre’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeler son derece verimli geçti.  

Yine, Nisan ayında İTT tarafından düzenlenen ve İsviçre’deki Türk toplumunun katıldığı iftar programında vatandaşlarımız ve sivil toplum temsilcilerimiz ile bir araya geldik.

Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen Türk Kültür Festivali’ne YTB de dahil olarak İsviçre’deki vatandaşlarımıza kurumumuz faaliyetleri tanıtıldı. Aynı etkinlik kapsamında festival katılımcısı çocuklarımıza dergiler dağıtıldı ve çocuklarımızın ilgiyle takip ettiği Türkçe çocuk tiyatrosu Rafadan Tayfa ekibi kurumumuzun desteği ile İsviçre’deki çocuklarımızla bir araya geldi.

Bunlara ek olarak, göçün 50. yılı anısına 2019’da Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle program düzenlediğimiz İsviçre’de; çocuk ve gençlerimizin Türkçemizden kopmamaları, Türkçe düşünme, okuma ve yazma kabiliyetlerini artırmaları ve Türkçe eserlere rahat bir şekilde ulaşabilmeleri amacıyla yurt dışında başlattığımız Anadolu Okuma Evleri projemizin İsviçre ayağındaki ilk okuma evi de Wädenswil’de hayata geçirildi. Yakın zamanda Wädenswil Okuma Evi’nin açılışını yapacağımız müjdesini de sizlerle paylaşmak isterim.

Son olarak ‘‘Kurban Bayramı’’mızın yaklaştığı izin ve tatil döneminin de başladığı şu günlerde, bizler vatandaşlarımızı yine Sırbistan ve Kapıkule’de karşılayacak, onları “Memleket Yolu”nda yalnız bırakmayarak her türlü ihtiyaçlarına anında cevap vermeye çalışacağız.

Bu vesileyle şimdiden ana vatan dışında yaşayan tüm vatandaşlarımızın bayramını tebrik ediyor, mübarek Kurban Bayramı’nın hepimize sağlık, huzur ve afiyet getirmesini temenni ediyorum. İTT bünyesindeki Gazete İsviçre – İTT Haber’e de yayın hayatında en kalbi başarı dileklerimi sunuyorum.        

Abdullah EREN

YTB Başkanı

By admin