Yazar hakkında kısa bilgi: Julia çok genç olmasına rağmen Türkçe’ye gönül veren, kendi çabalarıyla Türkçe diziler, filmler seyrederek ve müzik dinleyerek Türkçe öğrenen ve halen Türkçe’sini geliştirmekte olan bir İsviçrelidir. Bern kantonunda doğmuş ve büyümüştür. Meslek eğitiminden sonra Bern’de bir kitapçıda çalışmaktadır. Bu yazısında sizlere bir Bern’li gözüyle Bern’i tanıtıcak. İyi okumalar….

Bern’e hoşgeldiniz! Isviçre’nin başkenti ve ayni zamanda en sevimli şehir bence. Bern‘de eski kasaba‘da sokakları yürümek inanilmaz keyifli hissetiriyor. Solda ve sağda mağazalara bakarken penceresinde ilginç bir şeyler görmek… Orada, benim en sevdiğim ikinci el dükkanı var.
Havanın hiç bir önemi yok. Çünkü ‘’Lauben“ kapalı bir yer ve yağmurda bile alışveriş yapabilirsiniz. Bu ‘’Lauben“ eski zamanlarda tamirciler için kapali bir iş yeri oldu. Bu günlerde UNESCO dünya mirasının bir parçasıdır.



Alışveriş yapmak haftalik Pazarda olur. Bu renkler, bu kokular, bu atmosfer! Orada Bern ve bölgeler’den tipik ürünler bulabilirsiniz: peynir, ekmek, sebze, tatlılar ya da çiçekler. Her satıcının kendi pazar tezgâhı var ve herkes herkesi tanıyor. Sizin pazarınız ile hiç bir kıyaslama yapılamaz tabii ki, ama bizimkiler de farklı güzel. Yılda bir kez Kasım’da özel bir Pazar yeri alınıyor: çicek soğanı Pazarı. İsviçre almancasında ‘’Zibelemärit“ En büyük ve popüler pazarı Bern’in. Sabah çok erken başlıyor ve insanlar pazarın ünlü olduğu ilk soğan örgülerini satın alıyorlar. Genel olarak, her şey soğanın etrafında döner: soğanlı kek, soğan çorbası, soğanlı sosis …(soğan sevmiyorsan, alternatif olarak sadece cheesecake var …) Ama ayrıca soğandan yapılan her türlü sanat eseri alabilirsiniz ve hayran kalabilirsiniz. Hersey panayır gibi tamamı orada bulunabilir.
 
Münsterplattform pazar’dan uzak değil. Bu da muhteşem bir park. Orada, küçük bir kahvehane’de kahve alabilirsiniz ve bocce oynayan beyler izleyebilirsiniz, ya da sadece güzel vakit geçirebilirsiniz hem arkadaşlarla, hem yalnız kitap okuyabilirsiniz mesela. Bu park doğrudan Aare’nin üstünde, yani müthiş bir görünümü var. Nehir Aare toplam 288 km uzunluğunda ve sehrin ortasindan akar. Yaz aylarinda, oturanlar nehirde yüzmeyi çok seviyorlar.
 
Bahar’da, sadece bir kaç günlüğüne, Rosengarten’de özel olay var: sakura ağaçlari çiçek açıyor. Bu sakura ağacları Japonya’dan gelen şehir için bir hediyeydi. Rosengarten “gül bahçesi” bir parktır restoran ile şehirin biraz üstünde. Bütün eski şehir ayaklarınızın altında.
 
Görüyorsunuz, parklarda vakit geçirmeyi seviyorum ve Bern’in güzel parkları var. Küçük ve yaşlı şehri, bazen bir köy gibi geliyor, birçok gelenek var, ama aynı zamanda isviçrenin siyasetinin merkezidir ve çok uluslu bir şehirdir.

Hepinizi Bern’i gezmeye davet ediyorum…

By admin